aciliyeti nedeniyle derhal Hacettepe
Hastanesi Acil Servisi'ne saat ll.15'te girilmiştir. Burada yapılan
tetkikte göz kupillerinin genişlediği, .nabız ve solunum durduğu, kan
basıncının alınamadığı tespit edilmiştir. Uzman doktorlar hemen kalp
masajı ve tıbbi tedaviye başlamışlar, bu amaçla bacak toplar damarına
kateter ve akciğerine de tüp koymuşlardır.
Bu girişimler devam ederken Sayın Cumhurbaşkanımız süratle kalp damar
cerrahisi yoğun bakım ünitesine nakledilmiş ve kalp cerrahları,
kardiyologlar, nörologlar ve anesteziologlardan oluşan bir konsültasyon
ekibinin, derhal sürekli kontrol ve tedavisine alınmıştır. Bu
girişimlere ilaveten hemen geçici kalp pili takılmış, aynı anda
intiaortik balon pompasına bağlanmışlardır. Bütün bu girişimlere rağmen
Sayın Cumhurbaşkanımızın durumu ciddiyetini korumuş ve hayati
fonksiyonlarında hiçbir gelişme ve geriye dönüş gözlenmemiştir.
Maalesef Sayın Cumhurbaşkanımız 17 nisan 1993 günü saat 14.30' da
hayata veda etmişlerdir.
Hepimizin başı sağolsun.
Prof Dr. Yüksel Bozer,Prof Dr. Ali Oto (kardiyolog), Prof Dr. Hilmi
Özkutlu (kardiyoloji), Prof Dr. ilhan Paşaoğlu (kalp ve damar
cerrahisi), Prof Dr. Sım Kes (kardiyoloji), Doç. Dr. Metin Demirci
(kalp ve damar cerrahisi), Prof Dr. Kemal Erdem (anestioloji), Dr.
Cengiz Aslan (beyin cerrahı, Cumhurbaşkanı Özal’ın özel doktoru), Doç.
Dr. Kubilay Varlı(nöroloji). "
Bütün Yurtta Matem
Özal'ın hastaneye kaldırıldığını duyanlar, televizyonlarının başında
dua ederek beklediler. Dakikalar geçmek bilmiyordu. Ümitli bekleyiş,
saatler ilerledikçe ümitsiz gözyaşlarına dönüştü.
Cumhurbaşkanı Özal'ın ölüm haberini ilk olarak Kanal 6 Televizyonu
"Türk milletinin başı sağolsun" alt yazısıyla verdi. Haber şok etkisi
yaratmış, herkes hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Özal'ı sevenler, onun
en şiddetli muhalifleri, hatta onu sevmediğini sananlar bile
gözyaşlarına boğulmuştu.
Türk siyaset tarihinin cesur lideri, yeni bir çığır açan büyük
|
|
reformcu, çocukların tonton amcası dünyaya veda etmişti.
Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlük binası açılış törenine katılmak
üzere Aydın'da bulunan Başbakan Süleyman Demirel, Özal'ın vefat
ettiğini burada öğrendi. Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, İçişleri.
Bakanı İsmet Sezgin'i tören alanından telefonla arayarak, Özal'ın vefat
ettiği haberini vermiş, Sezgin de durumu Demirel'e iletmişti. Haberi
alınca çok üzüldüğü gözlenen Demirel, kürsüye çıkarak, "Cumhurbaşkanı
Sayın Turgut Özal'ın vefatı resmen açıklanmamıştır ama haber buraya
ulaşmıştır. Allah ailesine, çocuklarına, kendisini sevenlere ve bütün
milletimize sabır versin. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum"
demişti.
Başbakan Demirel bu kısa konuşmadan sonra, yanındakilerle birlikte
Aydın'dan helikopterle İzmir'e, oradan da uçakla Ankara'ya hareket
edecekti.
Demirel, Ankara'ya varır varmaz önce Hacettepe Hastanesi'ne gitmişti.
Başbakan, Çankaya Köşkü'nde açılan taziye defterine ise şunları
yazmıştı:
"Değerli dostum, aziz kardeşim, 40 yılı geride hatıralarla dolu olarak
geçirdik. Sana ebediyet yolunda hayırlı yolculuklar diliyorum. "
Demirel, yaptığı açıklamada, "Sayın Özal ile ümitlerimizi,
sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, lokmamızı paylaştığımız çok günler
olmuştur. Rahmetli Özal ile yaptığımız siyasi mücadelede hiçbir zaman
insanlık çerçevesi dışına çıkmadık. Özal'ın Türkiye'ye yaptığı
katkılar, ölümünden sonra da olumlu etkilerini göstermeye devam
edecektir" diyordu.
Özal'ın ölüm haberini Japonya'dan Kazakistan'a geçerken özel uçağında
öğrenen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş de gezisini yarıda
kesip yurda dönmüştü.
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, saat B.40'da Hacettepe Hastanesi'ne
gelmiş, Özal'ın vefatından sonra son derece üzgün şekilde hastaneden
ayrılmıştı. Yayınladığı başsağlığı mesajında ise, Özal'ın, devletin
çeşitli görevlerinde verdiği seçkin hizmetleri ve siyasal yaşamı ile
ülke tarihinde yerini aldığını belirttikten sonra, şöyle diyordu:
"Uluslararası ilişkilerde yürüttüğü çalışmalar dünya ölçe
|